Krize, Şiddete, Eşitsizliğe Karşı Gücümüz Birliğimiz!

Krize, Şiddete, Eşitsizliğe Karşı Gücümüz Birliğimiz!

25 Kasım dünyanın her yerinde kadınların şiddete, eşitsizliğe, yoksulluğa ve kadın düşmanı politikalara karşı dayanışmalarını ve mücadele birikimlerini ortaya koydukları bir gün. Mirabel Kardeşlerden bu yana sistematik şiddet, kadınlara boyun eğdirmek, kadınları susturmak için devam ediyor. Kadınlar ise Mirabel Kardeşlerden bugüne susmuyor, korkmuyor, itaat etmiyor. Yaşanan şiddetin münferit değil, sistematik olduğunu haykırıyor, bu şiddete karşı birlikte güçlü olduklarını dile getiriyorlar… Bolivya’dan Şili’ye, Irak’tan Fransa’ya, Ekvador’dan Meksika’ya, İspanya’dan Sudan’a, kadınlar en önde yaşamı değiştirmek için mücadele ediyor. 

Türkiye’de de ağır siyasal ve ekonomik gündemlerin arasında hiç durmadan büyüyen kadına yönelik şiddet sorunu her gün kadınları canından ediyor. Kadınların yaşam umutlarına kast ediliyor.

Biliyoruz ki yaşanan ekonomik kriz, siyasal alanda iktidarın uyguladığı baskılar, ayrımcı ve kutuplaştırıcı politikalar, tek adam yönetimini egemen kılacak her türlü uygulamalar ve düzenlemeler, toplumsal hayatı yeniden biçimlendirmek için kadınlar üzerinden sürdürülen gericilik bugün kadınların yaşadığı şiddeti her gün daha da arttırıyor. Sadece kadınlara değil, çocuklara yönelik suçlarda da artış görüyoruz. Kadınlara ve çocuklara yönelik işlenen suçlarda, her biri bir öncekini aratan korkunç yargı kararları ile karşı karşıya kalıyoruz. Türkiye tarihinde, daha önce görülmemiş nitelikte sorunlar gündemde iken, kadın cinayetleri, vahşileşen şiddet olayları, çocuklara dönük her türden istismar da artıyor. Ekonomik krizin ağır yükünü taşımak zorunda bırakılan kadınlar bu faturayı canlarıyla, emekleriyle, alınterleriyle, bedenleri ve haklarıyla ödemek istemediklerini ifade ediyor.

Kolluk güçlerinin umursamazlığı, yargının adaletsiz kararları, sosyal hizmetlerin ve yerel yönetimlerin kayırmacı, aşağılayıcı, kadınları yardıma muhtaç hale getirici uygulamaları, din şarlatanlarının kadınları suçlayan, aşağılayan fetvaları, kriz sürecinde önce kadınlardan “fedakarlık” istenmesi, kadınları yoksulluğa mahkum edip, sonra da evin tüm ihtiyaçlarını karşılamalarının beklenmesine, “Anneliği” kutsarken, annelik etmeyi kadınların temel vazifesi haline getirirken, bir yandan da dayatılan çalışma ve yaşam koşulları nedeniyle anneliği bir eziyet haline getirmeleri… Kadınlar hayatlarını karartan ve en temel haklarına kast eden bu tabloya karşı irili ufaklı birliklerle “Haklarımızı ve Hayatlarımızı İstiyoruz” diyerek bir araya eliyor. Kadınlar kendilerine dayatılan bu çalışma ve yaşama koşullarına boyun eğmeyeceklerini her fırsatta gösteriyor.

Kadınların bu güçbirliğinin değiştirici, sarsıcı etkilerinden korkan iktidarın valisi İstanbul 25 Kasım’ını yasaklıyor. Kadınlar 25 Kasım’a sahip çıkmak için sokakta olma ısrarlarından vazgeçmiyor…

İstanbul’da ve Türkiye’nin dört bir yanında kadınlar bugün engellemelere rağmen yoksulluğa, sömürüye, işsizliğe, şiddete, savaşa ve çatışmaya karşı güvenli gelecek, iş, şiddetsiz bir yaşam, özgürlük talepleriyle sokakta olacaklar.

Yeni ve özgür bir geleceği birlikte kurmak için, eşitliği, hayatı, haklarımızı kazanmak için, kadınların emeğinin sömürülmediği, bedenlerinin talan edilmediği, haklarının gasp edilmediği bir dünyayı yaratmak için…

Krize, şiddete, eşitsizliğe, savaşa karşı “Gücümüz Birliğimiz” diyor, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Gününde tüm kadınları sokaklarda buluşmaya çağırıyoruz…. 

EMEK PARTİSİ

Genel Merkezi

Paylaş: