5N1K+11. Tez

5N1K+11. Tez

Evrensel, dünyaya geldiği günden beri öğrenmeyi hep önemsedi, önemsiyor. Bir formül olarak ifade etmek gerekirse; ‘Evrensel = 5N1K+11. Tez’.

Fatih POLAT

Türkiye’nin bir ‘bilen’ gazeteleri var, bir de öğrenen… Evrensel, dünyaya geldiği günden beri öğrenmeyi hep önemsedi, önemsiyor. Evrensel öğrenen bir gazetedir.
Gazeteciliğin kendisinden önceki mesleki birikiminden öğrenmek ve dünyayı her gün yorumlarken, aynı zamanda onu değiştirmeye dönük de bir etki yaratmaya çalışmak… Bir formül olarak ifade etmek gerekirse;
‘Evrensel = 5N1K+11. Tez’.
Evrensel yayın hayatına başladığında, mesleğin teknolojik gelişim düzeyi bakımından daktilodan bilgisayara geçilmiş olmasının rahatlığına sahiptik. Ancak ajanstan haberlerin teleksten sürekli aşağıya doğru akan kağıtlar halinde geldiği ve onların yeniden dizildiği, çekilen bir fotoğrafın sayfaya girebilmesi için gazeteye ulaşmasından banyo edilmesine kadar uzanan bir zamanın gerektiği bir dönemdi yola çıktığımız dönem.
Aradan henüz çeyrek asra yakın bir zaman geçmiş olmasına rağmen, iletişim teknolojisi o günleri nostaljik bir uzaklıkta hatırlamamıza neden olan bir hızla gelişti. Şimdi gazetenin, dünyanın başka bir kıtasında haber izleyen bir muhabirinin internet teknolojisinin sunduğu imkanlarla haberini ve fotoğrafını anında geçtiği ve dolayısıyla dünyanın gazete mutfağına çok uzak bir coğrafyasındaki bir haberin gazete sayfasına girmesinin dakikalar içinde gerçekleşebildiği günlerdeyiz. Ve aynı zamanda online gazeteciliğin haberin okura ulaşması bakımından sunduğu anındalık karşısında yayımlandığında eskimemiş bir gazeteyi okura sunabilmenin sorumluluğu da bugün artık dikkate almamız gereken önemli bir gerçeklik. Gazetemizin internet sitesine girdiğimiz haber ile yarın gazetede çıkacak haber arasındaki zaman farkı bugünün basılı gazeteciliğinin baş etmesi gereken çok önemli bir handikap durumunda.
Evrensel’in yayın hayatına başladığı günlerde, gazetenin mutfağındakiler olarak dünyayı okurlardan bir gün önce yaşardık. Okurun yarın eline alıp ‘Bugün dünyada neler olmuş’ diye düşünerek okuyacağı gazeteyi, biz bir gün öncesinden hazırlardık. Günümüzün online gazeteciliği basılı gazeteyi hazırlayanların bu ayrıcalığını artık elinden almış ve onları bir gün sonra okura ulaştığında da sıcak kalabilmeyi başarabilecek bir gazeteyi yapabilmek için yeni çabalar içine girmeye zorlamıştır, zorluyor. Tam da sözün bu kısmında, evrensel.net’i hazırlayan ekibimizin sitemizi her gün biraz daha fazla geliştiriyor olmasının keyfini yaşadığımızı da belirteyim.
Siz bu yazıyı okurken Evensel de 22. yaşından gün almış olacak. Aradan geçen bu zaman içinde Evrensel’in öğrenme serüvenine aynı zamanda bir okul olma özelliği de eklendi. 7 Haziran 1995 günü, bugün mesleğin duayeni kabul edilen pek çok değerli gazeteci ile yola çıktık. Ve bugün basın sektörünün farklı kulvarlarında yöneticilik yapan Evrensel’den yetişmiş olan çok sayıda gazeteci var.
Bu süreç içinde Evrensel’in hâlâ gerçekleştirmeyi başarmaya çalıştığı en önemli şeylerden birisinin de gazeteciliği bir ayrıcalık olmaktan çıkarmaya çalışmak olduğu belirtmeliyiz. Örneğin sermayenin kalelerinin sarsıldığı metal direnişi sürecinde, grevin motoru durumundaki bir fabrikanın çeşitli vardiyalarındaki işçilerin durumuyla ilgili doğrudan o eylem halindeki işçilerden haber almak, ya da Ege’de, Karadeniz’deki bir çevre mücadelesinin o anki en canlı özelliklerini doğrudan o hareketin içindeki yöre halkından gelen haberlerle öğrenebilmek son derece önemlidir. Evrensel bunu belli ölçülerde başarmış bir gazetedir ama bu konuda hâlâ olması gerekenin de gerisindedir.
Aşmaya çalıştığımız hedefler ile birlikte bizim için hep baki kalacak olanlar da var. Bunlardan birisi Evrensel’in henüz yayın hayatının başında, bir haberi izlerken polislerce gözaltına alınan ve dövülerek öldürülen Sevgili Metin Göktepe’dir. Bir diğeri bir seçim otobüsünün üzerinde görev yaparken kaybettiğimiz Sevgili Hasan İşler’dir. Gazetemizin bir yazarı olmasının yanında, gazetenin mutfağında Evrensel’e çok emeği geçmiş olan Sennur Abla (Sezer) da hep emektarlığıyla ve uyandırdığı saygıyla ayrı bir yerde durur.
Gazeteye gelen her yeni muhabire, Evrensel’in önemine ilişkin sohbetleriyle arkadaşlık yapan, bir süre önce yitirdiğimiz Gazetemizin Çaycısı İbrahim Yoldaş da, bir gün Evrensel’in kitabı yazılsa orada mutlaka yer bulacak olan bir roman kahramanı gibidir.
Baki olan bir başka gerçeklik ise devletin üzerimizdeki zulmüdür. Arada kapatılmalar yaşamış bir gazetecilik geleneği olarak bugün de bir dizi dava ile yüz yüzeyiz. Her geçen gün çevremizde daha ağır bir kuşatmayı hissediyoruz.
Sürekli boğuştuğumuz mali sorunlar, bugün de bize gerçekten çok ‘özel’, çok ağır bir dönemi yaşatıyor. Evrensel’in çalışanlarının her birinin, bu gazeteyi gerçeği kendine barikat yaparak direnmenin bir mevzisi olarak görmesi onun en sağlam dayanaklarından biridir. Ve okurlarımızın Evrensel’i bir ekmek gibi sahiplenmesi de bizim varlığımızın teminatıdır. Bu zor dönemi aşmak için okurlarımız tarafından daha fazla sahiplenilmeye ihtiyacımız var.
Türkiye, bir tek adam diktatörlüğüne doğru sürüklenirken, çoğu Kürt basın emekçileri olmak üzere cezaevlerindeki gazeteci sayısı her geçen gün artarken, barış isteyen akademisyenler ‘vatan haini’ ilan edilirken ve ‘kiralık işçilik’ gibi düzenlemelerle tam bir kölelik düzeni hakim kılınmaya çalışılırken, bu tabloyu değiştirmek için eğilip bükülmeden gerçeği göstermekte ısrar etmek yaşamsal bir önem taşıyor.
Evrensel, bu sorumluluğun tarafıdır ve bunun gereğini yapmak için ilk günkü enerji ve heyecanıyla yoluna devam edecek.

Paylaş: