Çocuklarımıza Emanet Edeceğimiz Egemenliği Kazanmak İçin  Demokrasi Hedefiyle Birlikte Mücadeleye

Çocuklarımıza Emanet Edeceğimiz Egemenliği Kazanmak İçin Demokrasi Hedefiyle Birlikte Mücadeleye

100 yıla yaklaşan Cumhuriyet yeni bir rejime evrilmesinin arifesinde Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını karşılıyor. Öyle ki ulusal egemenlik bir süredir iktidar partisi ve liderinin elinde emperyalist güçlerin icazetine devredilmiş, egemenliğin temsil edildiği meclis devre dışı bırakılmış vaziyette. “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” düsturunun yerini “Egemenlik devletin başının elinde” halini almış ve fiilen yürütülen bu sistem 24 Haziran seçimleriyle tescil edinmek isteniyor.

Tarihi bir dönemeçteyiz desek yeridir. Ulusal Kurtuluş mücadelesinden günümüze Burjuva egemenliği, 17 yıllık AKP iktidarının bütün tükenmiş ve çözümsüz yönleriyle en sert, en gerici, tekçi ve merkezi, despotik ve totaliter bir yönetim modelini kalıcılaştırma peşinde. Hem de bütün kazanılmış hak ve özgürlüklerin, evrensel değerlerin kırıntısını bırakmayacak şekilde, geri dönüşü zor bir yola sokarak. Dolayısıyla bu dayatmaya rıza göstermeyenlerin düşman ve hain ilan edildiği bir süreçte gelecek, ülke ve millet için ya demokrasiyi kazanmak üzere bir yola koyuş ya da en acımasız ve saldırgan uygulamalarıyla faşizmin ülkeye çöreklenmesi anlamında olacaktır.

Çocuklarımızın geleceğini karartarak, onlar üzerinde giderek artan istismar ve eziyeti değil kaldırmak daha da yaygın hale getirecek yasal düzenlemeler hazırlığı içindeki siyasi iktidarın hamasi ve boş nutuklarla bayram kutlamalarını, gençliğe karşılığı olmayan hoş vaatlerini duyduğumuz bu günlerde yalan propagandaya aldanmayıp gerçekler ışığında bir gelecek için hareket etmek durumundayız. Herşeyden önce bilmemiz gereken şey darbe niteliğinde bir hazırlıkla dayatılan bu baskın seçim yönetememenin ve korkunun ilanıdır. Gün geçtikçe ülkemizi daha çekilmez hale getiren sorunlarla boğuşturan iktidar, adil olmayan bir seçim başarısıyla ayakta kalma planı içindedir. Ancak başaramayacaklardır.

Ekonomide, dış politikada, sosyal ve kültürel hayatta, hak hukuk ve adalette tam bir dibe vurma hali yaşayan siyasi iktidar blokunun halka iyi anlamda verebileceği tek bir çözümü, vaadi yoktur. Bütün denklemleri beka, terör, düşmanlar üzerine kurulu, yeni ayrışma ve felaketleri beslemekten öte politikaları, çıkışları yoktur. 24 Haziran seçimlerinin onlar için biraz daha ayakta kalabilmekten öte iddia ve getirisi yoktur.

Ülkemiz halkının büyük çoğunluğu işçi ve emekçi sınıflar bütün bu baskı, yasaklar, adil ve eşit olmayan koşullara ve düzenlemelere rağmen bu tarihi dönemeci halk için ekmek, adalet, demokrasi, barış, eşitlik diyerek geçecek ve egemenliğin gerçek sahibi olan emekçilere ve ülke çocuklarına bir daha ellerinden alınmayacak şekilde teslim edecektir.

Hak ettiğimiz bayram kutlamaları bizlerin ellerindedir ve bu eller mutlaka demokrasinin başarısı için birleşmelidir.

Ülkemiz halklarına ve çocuklarına kutlu olsun.

 

 

Levent Tüzel

Genel Başkan Yardımcısı

Paylaş: