Kapitalist Barbarlığa Karşı Tek Çözüm İşçi Sınıfı İktidarı!

Kapitalist Barbarlığa Karşı Tek Çözüm İşçi Sınıfı İktidarı!

Uluslararası Marksist Leninist Parti ve Örgütler Konferansı (CIPOML), ilk işçi sınıfı iktidarını kuran 1917 Sosyalist Ekim Devrimi’nin 98. yıl dönümü için bildiri yayımladı. Bugün dünyanın her yerinde komünistler, devrimciler, proleterler ve bilinçli işçilerin Büyük Sosyalist Ekim Devrimi’nin yıl dönümünü kutlayacaklarını belirten CIPOML, “Sosyalist Ekim Devrimi bugün de hâlâ son derece günceldir; sömürülen ve ezilen sınıfların sömürücüler ve baskıcılar karşısındaki mücadelesi açısından paha biçilemez derslerle doludur.
Burjuva egemenliğini alaşağı etmek ve bugün ‘hiçe sayılanlar’ın, ‘bundan sonra her şey’ olacakları ve dünyayı değiştirecekleri yeni bir toplum inşa etmek için devrimin yalnızca halkın bir arzusu değil mümkün ve gerekli olduğu pratiğini ortaya koymuştur” dedi.

BİRLİK OLMA ÇAĞRISI

CPOML açıklamasında birlik çağrısı da yapılarak,  “Tüm ülkelerden siyasi partileri; politik, sosyal, sendikal örgütleri; gençlik, kadın, köylü ve yerli  örgütlerini ilkesel tutumumuzu paylaşmaya, ortak etkinlikler gerçekleştirmek ve güçlü bir Uluslararası Komünist İşçi Hareketi inşa etmek için bizimle birlik olmaya davet ediyoruz.

Bolşeviklerin gerçekleştirdiği muzaffer ‘büyük sıçrama’dan bir yüzyıl sonra, yeniden onaylıyoruz ki emperyalist kapitalist barbarlığa karşı tek gerçek alternatif devrim ve sosyalizmdir!” denildi.
CIPOML bildirisinin tamamı şöyle:

İNSANIN İNSANI SÖMÜRMEDİĞİ TOPLUMA İLK ADIM

Bolşevik Devrimi, devrimci şafağın haberini veren bir kahramanlık eylemiydi.

Kapitalist Barbarlığa Karşı Tek Çözüm İşçi Sınıfı İktidarı!

Aurora kruvazörünün top atışları yeni bir dönemin başladığını ilan etti: Kapitalizmin yıkıldığı ve insanın insanı sömürmediği yeni bir toplumun inşası dönemi.

Büyük Ekim Devrimi ile birlikte, proletarya iktidarı ele geçirdi, mülk sahiplerini mülksüzleştirdi, devrimci diktatörlüğünü kurdu ve yeni tipte bir devleti inşa etti. Lenin’in de tarif ettiği gibi: “… Rusya’da bürokratik aygıt tamamen yıkılmış, onda taş üzerinde taş bırakılmamış, bütün eski yüksek görevli memurlar kovulmuş, burjuva parlamento dağıtılmıştır; özellikle işçiler ve köylülere çok daha erişilebilir bir temsil hakkı verilmiştir; memurların yerine onların Sovyetleri geçmiş, ya da onların Sovyetleri memurların üstüne konmuştur; yargıçları seçenler de onların Sovyetleridir. Sovyetler iktidarının, yani proletarya diktatörlüğünün bu biçiminin, burjuva cumhuriyetlerinin en demokratiğinden bir milyon kez daha demokratik olduğunu bütün ezilen sınıfların kabul etmeleri için, tek başına bu olgu yeter.” (Proleter Devrim ve Dönek Kautsky)

BÜYÜK TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM

Sovyet devleti, sosyalizmin daha ileri bir toplumsal düzen olduğunu, ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalındığında komünizme ilerleyeceğini gösterdi. Kızıl Ekim dünya tarihinin gidişatını tamamen değiştirdi, yeni bir aşama başlattı; kapitalizmin genel krizi aşaması ve sosyalizme geçiş aşaması.
Devrimci taktik ve stratejide, mücadele yöntemleri ve örgütlenme biçimlerinde, zihniyette, kültürde, işçi sınıfının ve müttefiklerinin emperyalizm ve kapitalizme karşı, devrim ve sosyalizm için verdiği mücadele geleneklerinde geri alınamaz bir dönüşüm kaydetti.

Kapitalist Barbarlığa Karşı Tek Çözüm İşçi Sınıfı İktidarı!

Bolşevik Lenin ve Stalin önderliğindeki devriminin köklerinden, emperyalist ve kapitalist ülkelerde proletarya devrimleri; proletaryanın yönetimi altında halk devrimleri ve demokratik devrimler dalgası başladı ve bağımlı, sömürge ülkelerde enternasyonalizmin bayrağı dalgalandı.

Ekim Devrimi zaferi, proletaryanın öncülüğünü yeniden oluşturmak ve dünya devrimini örgütlemek üzere, tüm dünyada komünist partilerin kurulmasına ve Komünist Enternasyonalin inşasına önayak oldu.
Sovyetler Birliği’nin kurulması ve sosyalizmin inşasıyla birlikte işçi sınıfı, köylüler, kadınlar ve halklar için büyük kültürel ve maddi yararlar elde etti. Sosyalist sanayileşme, tarımın kolektifleştirilmesi ve ekonominin planlanmasıyla emekçiler yüksek seviyede bir refaha kavuşurken, kapitalist üretim ilişkilerine ve eski sistemin anarşisine son verildi.

İşçi sınıfı teknik ve ideolojik açıdan ileri bir sınıfa dönüştü. İşsizlik ortadan kalktı. Kadının özgürleşmesi ve ülkenin yönetimine katılması sosyalizmin inşasıyla birlikte ilerledi.

Emperyalistlerin vahşi saldırıları kölelik koşullarına dönmemekte kararlı işçilerin ve halkların demirden iradesi, sosyalist devletin gücü ve birliği karşısında yenilgiye uğradı.

1936 ANAYASASI VE NAZİ FAŞİZMİNİN YENİLGİSİ

Kapitalist Barbarlığa Karşı Tek Çözüm İşçi Sınıfı İktidarı!

1936 Sosyalist Anayasası ve Nazi faşizmi belasının yenilgiye uğratılması, birçok ülkenin özgürleştirilmesinde ve dünya halkları için büyük kazanımlar olan demokratik halk rejimlerinin kurulmasında belirleyici oldu.

Sosyalist Ekim Devrimi bugün de hâlâ son derece günceldir; sömürülen ve ezilen sınıfların sömürücüler ve baskıcılar karşısındaki mücadelesi açısından paha biçilemez derslerle doludur.

Burjuva egemenliğini alaşağı etmek ve bugün “hiçe sayılanlar”ın, “bundan sonra her şey” olacakları ve dünyayı değiştirecekleri yeni bir toplum inşa etmek için devrimin yalnızca halkın bir arzusu değil mümkün ve gerekli olduğu pratiğini ortaya koymuştur.

PROLETARYA DEVRİMİ YENİDEN GÜNDEMDEDİR

Bizi bu büyük olaydan ayıran yıllar boyunca, kapitalizmin temel çelişkileri ve ırsi hastalıkları keskinleşti, işçi sınıfının ve halkların devimci güçleri uluslararası ölçekte ve nesnel olarak büyüdü.

İnsanlığın büyük çoğunluğunun sömürüsü ve ezilmesi, sefalet, derinleşen eşitsizlikler, yağma savaşları, her gün daha da zenginleşen bir avuç zenginin parazitliği, işçiler tarafından ele geçirilen sosyal kazanımların ve sosyalizmin başarılarının tahrip edilmesi, yeni sömürgeci hegemonya ve kapitalist sistemin neden olduğu çevre tahribatı karşısında, proletarya devrimi fikri yeniden gündemdedir.
Gerekçeleri hiç olmadığı kadar güncel ve öncül koşulları gelişmiştir. İnsan toplumu için daha iyi bir örgütlenme biçimine, yeni ve daha ileri bir toplumsal düzene doğru adım atmak, sermaye tarafından sömürülen ve ezilen sınıflar açısından giderek acilleşen bir ihtiyaç durumundadır. Sömürülen ve ezilen kitlelerin mücadelesi aracılığıyla “Çözüm bekleyen bir sorun”dur.

SSCB’nin ve diğer sosyalist ülkelerin yokluğu sert bir darbe olmuş, sosyalizm geçici bir yenilgiye uğramış ancak gerçekleştirdikleri ve gerekliliği geçerliliğini yitirmemiştir.

Yenilgiye uğrayan ne Ekim Devrimi ne de proletarya sosyalizmidir. Yenilgiye uğrayan işçileri sınıf çıkarları ve hedeflerinden saptıran ihanet, revizyonizm ve oportünizm olmuştur.

Bitmek bilmez antikomünist propagandaya rağmen, kapitalist-emperyalist barbarlık sisteminin insanlığa tek sunduğunun sömürü, sefalet ve savaş olduğu her gün biraz daha netleşmektedir.”

TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM İHTİYACI VE KAPİTALİZME TEPKİ BÜYÜYOR

“Bugün işçi sınıfının, halkların, gençliğin, politik uyanışta olduğu; kapitalizmin ve emperyalizmin dayattığı boyunduruğa artık katlanmak istemediği bir dönemdeyiz.

Krizin sonuçlarına yönelik; sömürüye, eşitsizliğe, yoksulluğa ve dayatmalara, emperyalist müdahale ve saldırılara karşı tepki ve mücadele yükselmektedir.

Artık hiçbir şeyin böyle devam edemeyeceğine, kapitalizm içinde bir kurtuluş olmadığına ve ekonomik, toplumsal, ahlaki, ekolojik yıkımı ortadan kaldırmak; tek yasası daha fazla kâr etmek olan kapitalist tekellerin hegemonyası altındaki insanlığın yaşaması kaçınılmaz olan katliamları ortadan kaldırmak için derin bir toplumsal dönüşümün gerekli olduğuna dair bilinç artmaktadır.

Bu dönüşümün gerçekleşmesi için toplumun en ilerici ve devrimci sınıfının; siyasi, pratik, entelektüel ve ahlaki dönüşümün yönetici gücünün; modern proletaryanın devlet iktidarını ele geçirmesi zorunludur.

TEK ÇÖZÜM PROLETARYA DEVRİMİ

Proletaryayı acı yenilgilere sürükleyen revizyonist, reformist ve oportünistlerin tezleri karşısında proletarya devriminin, halkların sömürü ve baskısına karşı tek çözüm olduğu kanıtlanmıştır.

Kapitalizmin son büyük krizi ve gelmekte olan krizler, kapitalist rejim altındaki toplumun üretici güçlerin gelişiminin önünde bir engel olduğunun kanıtıdır; bu durum ancak devrim yoluyla sona erdirilebilir. Acil olarak yanıtlanması gereken soru şudur: Mali sermayenin tekelci diktatörlüğü mü; yoksa proletarya diktatörlüğü mü?

Muzaffer Sosyalist Ekim Devrimi işçi sınıfının iktidarı ele geçirebileceğini ve toplumu burjuvazi olmadan ve burjuvaziye karşı yönetebileceğini göstermiştir; göstermiştir ki komünistler bunda belirleyici bir role sahip olabilirler ve olmalıdır.”

ULUSLARARASI İŞÇİ HAREKETİNİ BÜYÜTME ÇAĞRISI

Sovyet Ekimi, bize, komünistlerin, proletaryanın en ileri unsurlarının, devrimci gençliğin bu öğretilerden öğrenmesi ve her türden oportünizmle ipleri kopartarak ve Marksizmin Leninizmin ve enternasyonalizmin bayrağı altında birleşerek mücadeleye devam etmeleri gerektiğini öğretmiştir.

Kızıl Ekim’in yıl dönümünü her ülkede hatırlatıyor ve mücadeleyle, birlik içinde, hiç azalmayan önemini, enternasyonal değerini ve proletarya devriminin dünyayı dönüştürecek güncelliğini vurgulayarak kutluyoruz.
2017 yılında ise, Büyük Sosyalist Ekim Devrimi’nin 100. yılını ise anmalar, seminerler, mitingler ve çeşitli etkinliklerle her yerde kutlamaya hazırlanıyoruz.

Komünistleri, devrimcileri, mücadeleci işçileri yeniden bir araya getirmek için tüm ülkelerde harekete geçeceğiz, komünizmin tüm ülkelerde toplumsal devrimin güçlerini örgütleyecek ve yönlendirecek tek güç olarak haklılığını her yerde dile getireceğiz.

Tüm ülkelerden siyasi partileri; politik, sosyal, sendikal örgütleri; gençlik, kadın, köylü ve yerli  örgütlerini ilkesel tutumumuzu paylaşmaya, ortak etkinlikler gerçekleştirmek ve güçlü bir Uluslararası Komünist İşçi Hareketi inşa etmek için bizimle birlik olmaya davet ediyoruz.

Bolşeviklerin gerçekleştirdiği muzaffer “büyük sıçrama”dan bir yüzyıl sonra, yeniden onaylıyoruz ki emperyalist kapitalist barbarlığa karşı tek gerçek alternatif devrim ve sosyalizmdir!

Yaşasın Büyük Sosyalist Ekim Devrimi!
Yaşasın Marksizm-Leninizm!
Yaşasın Proletarya Enternasyonalizmi!”

Paylaş: