Kayseri Büyükşehir Belediyesi Bağımsız Başkan Adayı Eylem Sarıoğlu, seçim çalışmalarına devam ediyor.
Ülkemiz beka sorunu ile yüz yüze, doğru.
Kayseri Talas ilçesinin Anayurt bölgesinden gençler karda kışta üniversiteye en az 1 saatte yürüyor, bilemediniz yarım saat. Yol parasından artırıp ne yapsın? Bekarlık işte, evinin vazgeçilmezi makarnayı alması gerek.
Sabahın altısında gözler yumuk yumuk, kahvaltı edemeden, soğukta ayakları üşümüş, o da böbreklere vurmuş, ağrıdan çalışamayan kadın işçi; ağrısını mı düşünecek güvenli bir kreş olmadığı için evde bıraktığı yavrusunu mu? Ama ekmek götürmese de açlıktan ölecekler, en azından iki “sokum” bir şeyler alacak ya, o daha baskın çıkıyor ağrısına.
Tek elinde koltuk değneği, diğer elinde sağlık raporu ile belindeki hasarı ispatlamaya çalışan Sami çıkıveriyor karşımıza meydanda. “Sen neden çıktın, ne işin var(!) yardım yok” diyor belediye yönetimi. Yüzde 40 olması gereken raporu yüzde 39’da kalmış ya. “Ağabey 1 puan be, olsa ücretsiz ulaşım kartı, engelli maaşı, emeklilik falan olacak. Ev tamtakır, gelin bir görün kurban olayım, hatun babası gile gitti, ne yapsın o da haklı. Kız edebiyat bölümünde ama okulu bırakacağım diyor, çalışayım da eve katkım olsun diyor. Ne yapayım bir yol göster ablam, abim” diyor iki damla gözyaşı akarken gözlerinden.
***
Alın size beka sorunlarından bir demet. Yerel seçimlerin ana konuları bunlar olması gerekirken işçi ve emekçilerin zihnini esir alarak vatan millet edebiyatı ile takınacakları tutumu şekillendirmekte ustalaşan burjuva iktidar, bu kesimlerin söylediklerine kör sağır. Mesele demokratik ve siyasal taleplerin de savunulmasıdır elbette, seçimlerin hepsi de bunun için araçtır. Ama bu basit gözüken ve temel olan iktisadi, sosyal taleplerin savunulması ve emekçilerin bunlar etrafında bilinçlerinin ilerletilmesi de bilimsel bir yaklaşım olsa gerek!
Ülkenin seçim sath-ı mahalline girdiği/sokulduğu bu günlerde emekçi kitlelerin zoraki iki burjuva/sermaye ittifakından birine zorlanması, bunu da beka sorunu, milliyetçilik muhafazakarlık ya da onun karşısında daha milliyetçi benim diyerek yapılması hiç kuşkusuz kabulleneceğimiz bir şey değildir. Zira emekçilerin yaşadığı ekonomik zorluklar, siyasi baskılar bu iki kamptan birine taraf olarak değil aksine emek demokrasi güçlerinin ittifakına dayanarak aşılacaktır. Bunun başarılması için bu yerel seçimlerde bizler de işçi, kadın, genç, köylü yani tüm ezilen kesimlerin alternatifini yaratmaya çalışıyoruz. Beka sorununa sıkıştıranlara karşı bir alan açarak çalışmalarımızı yürütmeye çabalıyoruz. Ama ciddi reklam paralarının dönmesi, yaptığınız afişlere para cezalarının yağdırılması, yani bir abluka altındayken bunu aşabilecek bir çalışmayı ancak ve ancak dayanışma ile yapabileceğimizi de biliyoruz.
EMEKÇİLERLE SAMİMİ BULUŞMALAR
Birçok ilde ilçede olduğu gibi Kayseri’de de büyükşehir belediyesi seçimlerine bağımsız adayla katılma fikri olgunlaşır olgunlaşmaz aday belirleme sürecine girdik doğal olarak. EMEP il örgütünün girişimleriyle başlatılan kurum ziyaretleri ortak bir adayın çıkarılarak emek demokrasi güçlerinin, tüm işçi ve emekçilerin, kadınların ortak aday etrafında seçeneksiz bırakılmaması fikri olgunlaştırıldı. Bazı siyasi kurumlar ve kesimler çekinceleri olduğunu ve siyasi parti adı altında girilmesini önerdiler. Ancak genel kanaat tersini işaret etti. Bu aşamadan sonra belirlenen aday ile çalışmalara başlandı. Özellikle sermayeye ve onun iki ittifakına karşı başta işçi ve emekçilerin, kadınların, gençlerin adayı olarak bu kesimler ile buluşmayı öne alan bir çalışma planı yapıldı.
Çalışmalarda şunlar çok açık görüldü/görülüyor. Diğer seçimlerden farklı bir tablo var. Önceki seçimlere oranla AKP’ye yönelik bu kadar çok tepkiye ilk kez tanık oluyoruz. Ve açıktan ifade ediliyor bu tepkiler. Özellikle ekonomik krizin etkilerinin can yakmasının bu tepkide etkisi olduğu çok açık. Öyle ki yüz yüze gelinen herkes yoksulluk, açlık, işsizlik var diyor ve bunları çözecek misiniz sorusuyla bağımsız adayı soru yağmuruna tutuyor. Tepkilerinin diğer bir nedeni de emekçilerin yoksulluğuna çözüm üretmeyenlerin sadece seçimleri çözüm olarak sunmaları bıkkınlık yaratmışa benziyor.
İşyeri fabrika önlerinde servis duraklarında buluşulan kadın erkek genç işçiler; kendisi el ilanı dağıtan, işçilerle birebir sohbet eden bir adayı görmekten ve bu samimiyetten mutlu olduklarını dillendiriyorlar. Diğer adaylar özellikle fabrikalara patronların icazeti ile geliyorlar. İşçileri yemekhanelere zorla toplayarak bu kesimlerle buluşuyor ve buna tepkiler var. Ama mecburen katılıyor işçiler, toplantıya katılmayanlar işten atılmakla tehdit ediliyor örneğin.
Emekçi semtlerinde pazarlarda insanlarla yüz yüze gelmenin, onların sofralarına oturmanın bizlere de öğrettikleri oluyor elbette. Size ikna olup kendilerinin de çalışma yürüttüklerini söylemeleri bu samimi buluşmaların etkisiyle oluyor ama onların taleplerinin savunulması, ortak yönetmek, gerektiğinde başkanı görevden alacak bir halk meclisinden bahsedince, ücretsiz ulaşım, mahallelerde kadın yaşam alanları, ücretsiz kreş taleplerinin ne kadar yerinde talepler olduğunu bir kez daha görüyoruz çalışmalarda.
KAZANIMLARIMIZ
Bağımsız adaylar etrafındaki çalışmalarda şimdiden kazandık aslında. İşçi emekçilerle adaylar etrafındaki bir çalışmanın katkısıyla buluşmalar yapılması, işyeri ve fabrikalarında onlarla buluşmalar düzenlenmesi, Evrensel’de onların haberlerinin yayımlanması, on binlerce el ilanıyla propaganda çalışmasının yapılması son derece önemli.
MHP’li, AKP’li hatta CHP’li birçok işçinin, kadının kendilerine umut vadetmeyen bu partiler yerine bağımsız adaya oy topladıklarını söylemeleri hiç kuşkusuz çok önemli. Kayseri’nin ilçelerinden arayarak toplantı yapalım diyen birçok insanın olması, mesajlarla buluşmalar yapalım çağrıları yapanlar bu seçimi kazandığımızı gösteriyor şimdiden. Çünkü alternatifsizliğin dayatıldığı koşullarda alternatif olarak ortaya çıkmanın değeri çok büyük. “Devasa propaganda olanakları, paraların harcanması karşısında kazanamazsınız” diyenler de olmuyor değil, ama onların parası varsa bizim de örgütlülüğe olan inancımız var.Birlik ve dayanışma ile bunları da aşmasını bileceğiz. Çalışmalarımıza istenen düzeyde katılımı sağlamış değiliz henüz. Ama gönüllüler eliyle sürdürülen propaganda çalışmaları, bugüne kadar sermaye partilerine oy vermiş kesimlerin oy toplamaları, ev toplantıları organize etmeleri bundan sonrasına ışık tutuyor.
Evet, beka sorunu diyenlere inat girişteki örnekler ve öznesi olan kesimlerle bu talepler etrafında yapılan buluşmalar geleceğe ışık tutuyor. Bekar evinde makarnaya talim ettirilen genç, tir tir titremesine rağmen çocuğu için ekmeğini taştan çıkaran, güvenli bir gelecek için çabalayan işçi kadın, belediyelerin zorda olanlara değil bir avuç rantçıya teslim edildiğini gören emekçilerin alternatifi biz olacağız. Birlikte yönetip demokratik bir düzeni inşa edene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.
Evrensel Gazetesi