301 maden işçisinin, ihmal ve sorumsuzluk yüzünden göz göre göre ölüme gittiği Soma katliamının üzerinden 2 yıl geçti. Bu katliamdan sorumlu olanların yargılandığı dava süreci ise işçi ailelerinin ve kamuoyunun adalet beklentilerini hiçe sayarak uzatıldıkça uzatılıyor.
Soma, iş güvenliği sorununun nasıl devasa boyutlara geldiğini göstermiştir. Buna rağmen o günden bu yana Hükümet hiçbir önlem almadığı gibi işçilerin kölece çalışma koşullarına yenilerini eklemiştir. Soma’dan beş ay sonra da Ermenek faciası yaşa6nmıştır.
Soma katliamından hemen sonra getirilen yeraltında çalışanlara iki asgari ücret uygulaması işverenler tarafından istismar edilmiştir.İki asgari ücreti bankaya yatıran işverenler ikinci asgari ücreti işçilerden geri isteme yüzsüzlüğü gösterebilmiştir.Kamuoyu baskısıyla çıkarılan madencilik sektöründe işçi sağlığı ve güvenliğini konu alan yasaların yürürlük tarihi yaklaştıkça sürekli bir erteleme konusu olmuştur.
AKP Hükümeti işçilerin mevcut haklarını da tek tek gasp etmektedir. En son “kiralık işçilik” yasasının gündeme gelmesi, kıdem tazminatlarının fona devredilerek tasfiyes6i, kamuda, tüm statülerde iş güvencesinin kaldırılması yönünde atılan adımlar iş güvencesini tamamen tasfiye ederek kölelik koşullarını derinleştirmektedir. Ne yazık ki bu yasalar Meclis’ten kayda değer bir direnç olmadan geçebilmektedir.
Soma davası sürecinde ve bu kölelik yasaları çıkarken bir kez daha ortaya çıkan gerçek; sermaye, siyaset, sendika şeytan üçgeninin işçilerin haklarını tasfiye etmek, onları yenilgiye uğratmak üzere bozulmadan korunduğudur. Bu yasalara karşı mücadeleyi örgütlemesi gereken sendikaların bir kısmı kendi üyelerine ihanette sınır tanımamaya devam ediyorlar.
AKP Hükümeti döneminde 17.000 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Cumhurbaşkanı’nın iş sağlığı ve güvenliği konferansında yaptığı konuşmada; “…işçimiz çok basit nedenlerin ardına sığınarak, hatta “bana bir şey olmaz” diyerek tedbirleri uygulamıyor” diyerek işçileri suçlamayı tercih etti. Bu durum iş cinayetlerinin neden engellenmediğini gayet iyi açıklamaktadır.
Oysa iş cinayetlerinden de kölece çalışma koşullarından da Hükümet sorumludur.
İşçiler, birlik olmadıkları, örgütlü davranmadıkları sürece iş cinayetlerinde ölmeye devam edecek, kölece çalışma koşulları sürecektir. İşçiler adaleti ancak kendi mücadeleleriyle sağlayabilirler. Soma’da, Ermenek’te, Zonguldak’ta… iş cinayetlerinin yaşandığı her durumda adaletin gerçekleşmesi buna bağlıdır.
Yoksa bütün iş cinayetlerini “işçi baret takmıyor ondan ölüyor” diye açıklama pişkinliği sürecektir.
Soma ilk değil, eğer unutursak son da olmayacaktır.
Unutmayalım ve kölelik koşullarına karşı birleşelim, mücadele edelim.
Nedim Köroğlu
Genel Başkan Yardımcısı