Yol yakınken nükleer santral felaketinden vazgeçilmelidir

Yol yakınken nükleer santral felaketinden vazgeçilmelidir

Akkuyu Nükleer santral inşaatı başta partimiz olmak üzere bilim çevreleri, odalar, sendikalar, dernekler ve Mersin halkının tüm itirazlarına rağmen devam ediyor. Yaklaşık iki yıl önce temelinde ortaya çıkan ve TEAK’nun (Türkiye Atom Enerjisi Kurumu) müdahalesiyle çatlak olan betonun kırılarak yeniden beton dökülen Nükleer santral inşaatında, çatlak haberleri hiç eksik olmazken şimdi de inşaat sahasında patlatılan dinamitlerin çevreye ve yöre halkına verdiği zarar ile gündemde.

Ülkemizde bir nükleer santral yok ama temelinde oluşan çatlaklar, inşaat alanı ve santral sahasını genişletmek için patlatılan dinamitler nedeniyle daha nükleer santral yapılmadan neredeyse ayda birkaç kez nükleer santral kaynaklı kazaları yaşıyoruz. Çalışan işçiler arasında artan Covid-19 vakaları ise artık önemsenmez hala geldi.

Nükleer santral inşaat sahasında (19 Ocak Salı) dün akşam 17-18 sularında dinamit patlatılması nedeniyle santralin inşa edildiği Gülnar İlçesi Büyükeceli mahallesinde yaşayan insanların pencere ve kapıları kırılırken evlerinde çatlaklar oluştu. Başta Büyükeceli olmak üzere çevrede yaşayan köylüler ve yazlıkçı sitelerde kalanların evlerini başlarına yıkan patlamalar karşısında Valilik kırılan camın, kapının parası, evlerde oluşan çatlakların onarımı için zarar tespit komisyonu oluşturulduğunu açıklıyor. Camın kapının yenisi takılır, evlerde oluşan çatlaklar onarılır da yöre halkının bedeninde, sağlığında, psikolojisinde oluşan zararlar nasıl onarılacak?

Dünkü patlamada kafasından yaralandığı duyurulan kadın ve başkaca kişilerde oluşan yaralar sadece pansumanla giderilebilir mi?

Patlatılan dinamitlerin yöredeki çocuklarda yaratacağı psikolojik etkileri Valilik zarar tespit komisyonu onarabilir mi?

Dünyanın pek çok yerinde başta taş ocakları ve madenlerde patlayıcılar ve kullanılan kimyasallar nedeniyle hamile kadınlar ve hayvanların düşük ya da ölü doğum yaptıkları bilinirken nükleer santral inşaatı etrafında benzer sorunlar yaşayan köylüler de oluşan zarar ziyanın bedeli, zarar tespit komisyonunun gözüne görünür mü? Ya da nasıl telafi edilir?

İşte bunlar, patladığında bütün dünyaya geri dönülemez zararlar verecek nükleer santralin daha inşaat aşamasında verdiği zararlardır. Santral faaliyete geçip olası bir patlamada vereceği zararlar içinde, Çernobil Nükleer faciasını gözümüzün önüne getirmemiz yeterlidir. Facianın 35. yılında hala Çernobil ve etrafına giriş yasak. Çernobil patlaması Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarının toplamından 200 kat fazla radyasyon etkisi gösterirken, Ukrayna’da 18 bin kilometre kare tarım alanı ve 35 bin kilometre kare ormanlık alan kirlendi. Bağımsız araştırmalara göre 200 bin kişinin doğrudan yada dolaylı olarak öldüğü Çernobil nükleer santralinin patlaması sonucu (erken yaşlanma, kanser hastalıkları, sinir sistemi hastalıkları, depresyon, hafıza bozukluğu, konsantrasyon problemi, kalp ve dolaşım sistemi hastalıkları, mide ve bağırsak iltihapları, çeşitli enfeksiyonlar nedeniyle) milyonlarca insan sağlık sorunu yaşarken 400 bin kişi yerinden yurdundan edildi. Çernobil patlamasının Ukrayna’ya 2000 yılında ki maliyeti 148 milyar dolar. Olası bir patlama anında bırakın Mersin ve çevre illeri Kıbrıs başta olmak üzere bütün komşu ülkelerde felaketi yaşayacaklardır.

Emek Partisi olarak başta nükleer santralde ısrar eden AKP iktidarı ve başkaca nükleer santral savunucularını, geçmiş nükleer felaketlerden ders çıkarmaya ve nükleer santral sevdasından vazgeçmeye çağırıyoruz.

Sedat Başkavak

Genel Başkan Yardımcısı

Paylaş: