YSK Eliyle Bir Darbe Yapılmıştır;  İstanbul Halkı Gereken Yanıtı Verecektir!

YSK Eliyle Bir Darbe Yapılmıştır; İstanbul Halkı Gereken Yanıtı Verecektir!

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerden bu yana “bir şeyler olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu” gibi akla ziyan gerekçelerle oyların yeniden yeniden sayılmasını talep eden, polis gücünü Büyükçekmece’de hayali ve sahte seçmen avına çıkaran, bunlara rağmen öne sürdüğü her gerekçe boşa çıkan Cumhur İttifakı’nın 1 aydır yürüttüğü operasyonun sonunda, YSK seçimin iptaline karar verdi. YSK’nın resmi yollarla açıklayamadığı ama kurumdaki AKP temsilcisinin mikrofon karşısına çıkarak duyurduğu karar İstanbul halkının iradesinin gasp edilmesi anlamına gelmektedir. 

Üç büyük kent dışında birkaç büyük şehir belediyesini de kaybeden AKP, ekonominin anahtar kenti, büyük rant sirkülasyonunun kaynağı olan İstanbul’dan kolay vazgeçmeyeceğini her tutumuyla göstermiş ve sandığa siyasi bir darbe yapmıştır. 

Bu süreç Kürt bölgelerinde seçilmiş yöneticilerin görevden alınması ve yerlerine kayyım atanmasıyla başlayan; 31 Mart seçimleri sonrasında, KHK’li oldukları gerekçesiyle yeni belediye başkanlarının mazbatasının verilmemesiyle devam eden siyasi tutumun zirvesidir. Tek adam rejimine uyumlu hale getirilmeye çalışılan yerel yönetimler için İstanbul simgesel bir anlam taşımaktadır. 

İstanbul’u AKP’nin kaybetmesi, halkın tek adam rejimini sorgulamasının sonucudur ve iktidar bu mesajı kabul etmek istememektedir.  

Karardan bir gün önce MÜSİAD’ın 25. Olağan Genel Kurulu’ndaki konuşmasında doğrudan YSK’ya çağrıda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Ortada bir şaibe var” demiş ve eklemiştir: “Vatandaşım bana şunu söylüyor; Başkanım, bu seçim yenilenmeli.”

Seçimlerin yenilenme talebinin seçmene, erteleme kararının YSK’ya ait olduğu, yani sürecin son derece demokratik işlediği algısı oluşturulmaya çalışılmıştır ama yurttaşlar sürecin nasıl şekillendirildiğinin farkındadır.  Daha önce milyonlarca mühürsüz oyun kullanılmasına onay veren aynı YSK, kendisinin iktidar çarkının bir aparatı olduğunu; bazen kendisini yargıç bazen savcı yerine koymak suretiyle kanıtlamıştır. 

İstanbul seçimlerinin yenilenme kararı akla mantığa ve hukuka sığmamaktadır. Cumhur İttifakı YSK’yı yönlendirerek sandığa açıkça darbe yapmıştır. 

23 Haziran olarak belirlenen tarihte seçim yenilenirse atı alıp Üsküdar’ı geçeceğini düşünen siyasi iktidarın hesapları tutmayacaktır. İstanbul halkı bu haksızlığın, hukuksuzluğun ve siyasi darbenin elbette hesabını soracaktır. 

İstanbul seçiminin yenilenme kararı ne CHP’nin ne seçilmiş başkan Ekrem İmamoğlu’nun kendi sorunudur. Bu sorun bütün İstanbul halkının sorunudur. Dolayısıyla İstanbullular sadece kentlerinin değil, Türkiye’nin kaderini de belirleyecek kararı hiç zorlanmadan verecektir.

EMEK PARTİSİ

Genel Merkezi

Paylaş: