Bayhan Komisyon’da konuştu: Sürece güveni artırmak için kapsamlı düzenleme şart

TBMM Barış Komisyonu’nun 13. toplantısında EMEP’li Bayhan, cezaevlerindeki kapasite sorununa ve dar kapsamlı genel af tartışmalarının barışın tesisi açısından yetersizliğine dikkat çekti.

TBMM’de barışın inşası sürecine ilişkin çalışmalar için kurulan Komisyon’un 13. toplantısında hukukçular, dernek temsilcileri ve akademisyenler görüşlerini aktardı.

Komisyon’da, genel af tartışmaları çerçevesinde söz alan Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Mahmut Koca ve Bahri Öztürk’ün değerlendirmelerine atıfla sorular yöneltti. Bayhan, son otuz–otuz beş yılda çıkarılan yasal düzenlemelerin büyük ölçüde terörle mücadele gerekçesiyle yapıldığını hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:

“Bugüne kadar en ufak hak kırıntıları dahi bu bağlam üzerinden değiştirildi. Hatta terör örgütü üyesi olmamakla birlikte terör suçu işlemek diye bir suç tarifi bile yapıldı. Dolayısıyla TMK’de ve CMK’de bu kadar yaygın düzenlemeler yapılmışken, barışın tesisi ve demokratikleşmenin önünün açılması açısından genel af gibi bir düzenlemenin doğru olmadığını söylemek ne kadar çözücü olacak? Bu, barışın tesisi açısından ne kadar anlamlı olacak?​”

Cezaevleri kapasitesinin iki dolu, af tartışmaları dar kapsamlı kalmamalı

Halka karşı işlenmiş suçlar dışındaki bütün tutuklu ve mahkûmların affını içeren bir genel af düzenlemesinin önemine her fırsatta dikkat çeken EMEP Milletvekili Bayhan, sözlerine cezaevlerindeki kapasite sorunu ve koşullara dikkat çekerek devam etti:

“31 Temmuz Covid mağdurlarından başlayarak, son aylarda yoğunlaşan ve sürekli gelip geri çekilen yargı paketleri nedeniyle binlerce insan beklentisi cezaevlerindeki yığılmanın çözülmesi. Bugün cezaevleri, siyasi ve adli suçlular nedeniyle kapasitesinin iki katı dolu. Tüm bunlar ortadayken, toplumsal barışın inşası için bir yasal düzenleme yapılacaksa, kapsamı bu kadar daraltmak, bu süreci ne kadar destekleyecek? Ancak bu şekilde halk tarafından sahiplenilecek bir amaca hizmet edebilir.”

Bayhan, uzman ve akademisyenlerin görüşlerine de atıfta bulunarak şunları kaydetti:

“Sizden önce dinlediğimiz birçok uzman ve akademisyen kahir ekseriyetle şunu söylediler: Destek sürekli artıyor, yüzde 80’lere geldi ama buradan bir şey çıkacağına dair güven yarısı kadar. Böyle düşündüğümüz bir süreçte, böyle bir yaklaşımla biz neyi, ne kadar halkın kabul edeceği, bu ülkenin yurttaşlarının kabul edeceği temelde çözebiliriz, bunu sormak istiyorum.”