Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül, Adana’da durdurulan MİT TIR’larının içinde silah ve mühimmat bulunduğunu ortaya koyan haber ve görüntüleri yayımladıkları için “terör örgütüne yardım, askeri ve siyasi casusluk, devlet sırlarını ifşa etme” iddiasıyla tutuklandı. Oysa yayınlanan haberler, Türkiye’nin Suriye politikasının resmini gösterdiği gibi, AKP hükümetinin IŞİD başta olmak üzere radikal İslamcı terör örgütlerine yaptığı silah desteğini de ortaya koymuştu.
Bölgedeki Türkmen gruplar, o dönemde silahların kendilerine gönderilmediğini ifade etmiş, IŞİD, El-Kaide’nin Suriye kolu El-Nusra ve diğer terör örgütlerine gittiğini doğrulamıştı. Türkiye bu politika ve icraatlarıyla Diyarbakır, Suruç, Ankara, Beyrut ve Paris’i, elbette Irak ve Suriye’yi kan gölüne çeviren Ortaçağ zihniyetli insanlık dışı yöntemleri benimseyen terör örgütlerini destekleyerek, bütün bu suçların ortağı olmuştur. Dünyanın dört bir yanında Türkiye’nin IŞİD ile işbirliğine atıf yapılması bunun en basit göstergelerinden birisidir. AKP hükümeti uluslararası düzeyde bir insanlık suçu işlemiş ve işlemeye devam etmektedir.
İşte bu politik gerçekliğin ortaya çıkarılması, uluslararası bir insanlık suçunun ifşa edilmesi, “milli güvenlik” gibi gerekçelerle suç haline getirilemez. İzlediği Suriye politikasıyla “milli güvenliği” ortadan kaldıran, Türkiye’yi terör örgütlerinin cirit attığı ve her an, her yerde katliam olasılığının belirdiği bir ülke haline getiren AKP hükümetidir. Türkiye kamuoyunun ve dünyanın bildiği, gördüğü gerçek devlet sırrı olamaz.
AKP hükümetinin bu gerçekleri yazanları hedefe koyması ve kendi hukuklarını bile alt üst ederek Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanması, Türkiye’de temel hak ve özgürlüklerin askıya alınmasının son örneğidir. Cumhurbaşkanı yaptığı açıklamalarla yargıyı istediği şekilde yönlendirmektedir. Ülkede ne yargı bağımsızdır, ne de basın özgürlüğü vardır. AKP hükümetinin eliyle basın kuruluşlarına kayyum atanması, gazetecilerin tutuklanması, demokratik eylemlere polis saldırıları, Kürt illerinde uygulanan OHAL ve gerçekleştirilen sivil katliamlarla, tam bir gericiliğe doğru gidilmektedir.
Bu gidişe dur demek için, başta Türkiye’nin gerçek sahipleri olan her milliyetten işçi ve emekçi olmak üzere tüm demokrasi güçleri, acil demokrasi ve özgürlükler için bir araya gelmeli, AKP ve sermaye gericiliğine karşı ortak mücadelede birleşmelidir.
Selma Gürkan
Genel Başkan