CIPOML:Dünya halklarına çağrı: İran’a yönelik Amerikan-İsrail saldırganlığına karşı çıkalım!..

CIPOML:Dünya halklarına çağrı: İran’a yönelik Amerikan-İsrail saldırganlığına karşı çıkalım!..

CIPOML:Dünya halklarına çağrı: İran’a yönelik Amerikan-İsrail saldırganlığına karşı çıkalım!..

İsrail’in 13 Haziran’da yoğun bir hava saldırısı ve suikastlarla başladığı İran’a yönelik saldırısı sürüyor. Irak’a yönelik saldırının gerekçesi “Saddam’ın kitle imha silahları” olması gibi, İran’ı hedef alan saldırının gerekçesi de “İran’ın nükleer programı”dır.

Ajanslar, Trump’ın, günlerdir İsrail’in yanında savaşa katılıp katılmayacağı tartışılan Amerikan emperyalizminin İran’a yönelik saldırı planını onayladığı, ancak İran’a “geri adım atma” ve “teslim olma” “şansı” vererek, henüz saldırı emri vermediği haberini geçiyor.

Gerçek, ABD’nin en başından beri İsrail’in İran’ı hedef alan saldırısına katılmakla kalmayıp, bu saldırganlığı yönlendirip yönettiğidir.

Amerikan emperyalizmi, İsrail Siyonizminin Gazze’yi hedef alan soykırım içerikli saldırısıyla birlikte Ortadoğu’yu yeniden dizayn etmeye yönelik stratejik planını yürürlüğe koymuş, Lübnan’da attığı ileri adımın ardından, Suudiler ve Körfez Emirliklerinin desteğinde Türkiye ve İsrail’in inisiyatif almasıyla Suriye’de rejim değişikliği gerçekleştirmiş ve müttefiklerini zayıflatarak bölgedeki etkisini sınırladığı İran’ı hedefe koymuştur.

Lanetli bir saldırgan olduğundan kuşku duyulamayacak olan İsrail, rakiplerini etkisizleştirip dışlayarak, belirli ülkelerin sınır ve rejim değişikliklerini de kapsayarak Ortadoğu’yu koşulsuz egemenliği altına almayı amaçlayan Amerikan emperyalizminin bir vurucu gücüdür. Başat bölge gücü olmak türünden kendi özel çıkar ve amaçları yok değildir, hatta zaman zaman bu amaçlara ulaşmak üzere ABD’yi zorladığı da olmaktadır, ancak kendisininkileri onun stratejik amaç, yaklaşım ve planlarıyla uyumlandırmakta ve ABD tarafından vurucu gücü olarak kullanılmaktadır. Kendisi de silah üretmekle birlikte ABD’den sınırsız silah, cephane ve uzaydan istihbarat desteği alan İsrail kendisini ve saldırganlığını o denli ABD’siz tasarlamamaktadır ki, elinde bir hafta on günlük füze stoğu kalmış olmasına rağmen, hiç kaygı duymadan İran’ı bombalamaya başlayabilmiştir.

Bu, kendisini savaşın “başkomutanı” olarak lanse eden Trump’ın demeç ve açıklamalarında açıkça görünmektedir. İran’a “teslim olma” çağrısı yapan odur, “İran nükleer müzakerelere döner ve anlaşmayı imzala dediği gibi imzalarsa sorunun çözüleceğini” söyleyen odur.

Şu anda Amerikan emperyalizmiyle İsrail Siyonizmi İran’ı aralıksız bomba ve füze yağmuruna tutmakta ve havadan Farsı, Azerisi, Kürdüyle İran halkına kan ve zulüm yağdırmaktadır. 1979 İran Devrimiyle devrilen Şahın ABD’deki oğlu şimdiden İran’ı Amerikan emperyalizminin çıkar ve direktifleri doğrultusunda yönetmeye hazır olduğunu açıklamıştır.

Bugün bombalar Iran halkının canına kastederken “Mollaların gericiliği ve halk düşmanlığı” üzerine nutuklar atıp Amerikan-İsrail saldırganlığını mazur gösterme zamanı değildir. Mollalar kuşkusuz gericidir, ancak günün görevi vahşi Amerikan-İsrail saldırganlığının durdurulmasıdır.

İran’a yönelik Amerikan-İsrail saldırganlığını lanetliyoruz. Şüphesiz İran işçi sınıfı ve halklarının kendilerini savunma hakları vardır ve biz Ortadoğu ve dünya halklarını emperyalizme ve Siyonizme karşı mücadeleye çağırıyoruz.

Haydi İran işçi sınıfı ve halkıyla dayanışmaya!

Uluslararası Marksist-Leninist Parti ve Örgütler Konferansı (CIPOML)

Koordinasyon Komitesi

Paylaş: