EMEP Kocaeli İl Örgütü Yusuf Korkmaz’ı andı
Emek Partisi Kocaeli İl Örgütü bir süre önce kaybettikleri parti üyeleri Yusuf Korkmaz için anma gerçekleştirdi. Yoldaşları, Korkmaz’ın düşlediği dünya için mücadeleyi sürdürme sözü verdi.
Emek Partisi Kocaeli İl Örgütü bir süre önce kaybettikleri parti üyeleri Yusuf Korkmaz için anma gerçekleştirdi. Eğitim-Sen Kocaeli Şubesinde gerçekleştirilen anma etkinliğin parti üyeleri ile birlikte Yusuf Korkmaz’ın aile üyeleri ile emek ve demokrasi bileşenleri de katıldı. Anma Yusuf Korkmaz ve hayatını kaybeden devrimciler için saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşunun ardından Yusuf Korkmaz’ı anlatan bir sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi.
Video Linki: https://youtu.be/eWazJSHeR6A
Açılış konuşmasını yapan Emek Partisi Kocaeli İl Başkanı İlhami Şahbaz Yusuf Korkmaz’ı partililer ve dostlarıyla beraber kısa yaşamına sığdırdığı mücadelesi ile anacaklarını belirterek “Yusuf Urfa gibi bir coğrafyadan Kocaeli’ne çocuk denecek yaşta geldikten sonra mücadelenin ihtiyaçlarına uygun olarak işçi sınıfıyla buluşan. İşçi sınıfı mücadelesi içerisinde kendisine düşen her görevi layıkıyla yerine getiren bir yoldaşımızdı. Yusuf’u fabrikasına gidip bildiri uzattığı işçinin, gazetesini dağıttığı mahalle sakinlerinin Yusuf’u olarak değerlendiriyoruz. Mücadele etmek isteyen, mücadele eden, yüzünü devrim ve sosyalizme dönmüş herkesi Yusuf olarak görüyoruz” diye konuştu. Şahbaz “Yusuf yeri geldiğinde yaşça büyük yoldaşlarına da partili olma gerekliliklerini anlatan bir gençti. Bu yüzden biz Yusuf’u anlatırken Emek Partisi’nin programını anlatıyoruz. Devrim ve sosyalizm mücadelesini anlatıyoruz. Yusuf fiziken aramızda yok ancak bize bıraktığı, yerine getirmemiz gereken idealleri var. Bunları gerçekleştirmek hepimizin boynunun borcudur.” diyerek Yusuf Korkmaz’ı mücadelelerinde yaşatacaklarını söyledi.
” ‘MUTLAKA BİR ŞEYLER YAPMALIYIM’ DERDİ”
Şahbaz’ın ardından söz alan Emek Partisi Kocaeli İl Yöneticisi ve Yusuf Korkmaz’ın abisi Adem Korkmaz ” Yusuf gerçekten farklı bir insandı. Arkasından bir veda yazısı yazdım. Onunla vedalaşmam gerekiyordu. Bir o kadar daha yazabilirdim ama ne yazsak onun arkasından eksik kalacaktı. Sürekli espri yapan, kendisiyle dalga geçen biri. Hastalığı ile birlikte görme kaybı da yaşamıştı. Hastalık benim umurumda değil kitap okuyamadığım bir şey öğrenmediğim çevreme katkı sunmadığım için mutsuzum diyordu. Bir gün bana para uzattı. Sen bana partiden gazete dergi getiriyorsun. Partiye borçlu kalmak istemiyorum. Bir hastalık, bir insandan bir sürü şey götürebiliyor. Yusuf’ta böyle olmadı. Her seferinde ben kendime ne katacağım çevreme ne katacağım. Mutlaka bir şey yapmalıyım diye düşünüyordu. Biz hiç yalnız kalmadık. Partililerimiz ve parti dostlarımız bir şekilde hep yanımızda oldular, yardımcı oldular. Yusuf Urfa’da kalsam başka bir dünya ihtimalini görmesem başka biri olurdum ama beni bu kişi yapan da partidir derdi” dedi.
Yusuf’un annesi Havva Korkmaz ise “Ben de onun sayesinde çok aydınlandım. 16 yaşında buraya geldiğinde ben de onun büyüdüğünü hiç görmedim. 19 aylık sürede ben de onunla büyüdüm onunla aydınlandım. Hepinize teşekkür ederim. İyi günde kötü günde yanımızda durdunuz. Yusuf köye geldikten sonra yeniden buraya gelmesi için ben çok ısrar ettim. Dönme köye köy eski köydür diye. Herkesle arkadaşlık yapardı. Kendinden büyük insanlarla arkadaşlık yapardı. Nasıl anlatayım Ki Yusuf’u” diye konuştu.
“BİZE DÜŞEN ONUN DÜŞLEDİĞİ DÜNYA İÇİN MÜCADELEYİ SÜRDÜRMEKTİR”
Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Arzu Erkan ise “Bizim için zor bir şey. Genç yoldaşlarımız için de parti örgütümüz için de. Yitirdiğimiz bir yoldaşımızın ardından konuşmak onu anlatmak kolay değil. Ama burada neredeyse söz alan herkesin altını çizdiği bir şeyi unutmamasını diliyorum. Yusuf’ un güler yüzü. Zorluklar karşısında azmi, direnci, mücadele kararlılığı. Biz onu çeşitli anlarından oluşan bir sinevizyonla anmaya çalıştık. Bu görüntüler sadece onun fiziksel gelişimini anlatmıyordu. Örgütsel gelişimini de anlatıyordu. 15-16 yaşlarında sadece bir eylemin katılımcısı olmaktan 20’li yaşlarda ne yaptığını bilen; partisiyle ve onun programıyla bütünleşmiş görev almış. Bu göreve uygun olarak da yaşadığı mahallede her eve, her bir işçi durağına, fabrika önlerine sınıfı örgütlemek üzere giden bir genç olarak gördük. Yusuf’un hastalığını grevde olan Kartonsan işçilerine dayanışma ziyareti yaptıktan hemen sonra öğrendik. Hastalığı öğrendikten sonraki süreç zor bir süreçti. Pratik çalışmaya dahil olamadığı doğru ma örgüt çalışmasına son anına kadar dahil olan genç bir yoldaşımızdan söz ediyoruz. Tıpkı Şeref Aydın gibi, tıpkı Metin İlgün gibi. Kartonsan grevine fiziki olarak gelememiş olabilir tedavisi başladıktan sonra, ama 161 gün boyunca o grevi yakından takip etti. Nasıl bir bildiri yazsak nasıl bir sosyal medya görseli hazırlasak diye kafa yordu. O grev sürerken kartonsan işçisi arkadaşlarımız tam da bunu bildikleri için hasta yatağında Yusuf’a moral verebilmek için bir video da çektiler. Yusuf yine ek zam eylemleri için direnen metal işçilerinin mücadelesini takip ediyor ve ‘ne yapsak da biz işçilerin mücadelesini görünür kılsak’ diye düşünüyordu. O hasta yatağında metal işçilerine çeşitli görseller çeşitli videolar hazırlama görevini biçti kendine. Tam da o nedenle hastalığının son evrelerinde Antep’e götürdüğümüzde kendi fabrikasında tezgah başında işçi arkadaşlar ona moral videosu gönderdiler. Yusuf’un bize bıraktığı sorumluluk onun yaşama direncini mücadele azmini görmek ve düşlediği dünya için mücadeleyi sürdürmektir” diye konuştu.