ODTÜ öğrencisi Emek Gençliği üyeleri tehdit edildi: Emek Gençliği mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı
ODTÜ öğrencisi Emek Gençliği üyeleri , Ülkü Ocakları’ndan olduğunu söyleyen şahıs tarafından TEM’de işkence ve okuldan uzaklaştırma ile tehdit edildi. Emek Gençliği mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.
28 Eylül Pazar günü ODTÜ öğrencisi Emek Gençliği üyelerinin önü kimliği belirsiz bir şahıs tarafından ODTÜ A4 çıkış kapısı civarında kesildi. Bir süredir onları takip ettiğini öne süren şahıs, Ülkü Ocakları’ndan olduğunu söyledi.
Geçtiğimiz günlerde ODTÜ’de topluluk oryantasyonunda Ülkü Ocakları ve Zafer Partisi gibi gruplarla bağlantısı olan Türkoloji Topluluğu’nun stand açmasını istemeyen ODTÜ öğrencileri güvenlikle karşı karşıya getirilmişti. Türkoloji Topluluğu geçtiğimiz sene yürüyüş düzenleyerek ODTÜ’deki kadın duvarına saldırmış, kadınların taleplerinin olduğu dövizleri yırtmıştı. Ülkü Ocakları’ndan gelen kimliği belirsiz şahıs, Türkoloji Topluluğunu koruyarak ODTÜ Emek Gençliği üyelerine “Bu çocuklara bir daha dokunmayacaksınız, bir dahakine sadece konuşmakla kalmayız.” diyerek tehdit etti. Tehdidi bununla da sınırlı kalmadı, “Siz hiç işkence gördünüz mü, TEM sizi evinizden aldı mı” diyerek bunları yaptırabilecek gücü olduğunu da ima etti. Öğrencilere dediği yönde adım atmazlarsa savcılık veya rektörlük yoluyla okuldan uzaklaştırılacaklarını da ifade etti.
Emek Gençliği’nden mücadeleyi büyütme çağrısı
ODTÜ Emek Gençliği tehdit üzerine yaptığı açıklamada mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.
Açıklamada “Türkoloji Topluluğu, geçtiğimiz sene Ayşenur ve İkbal’in katledilmesinden sonra yeniden boyadığımız kadın duvarının önünde kadınların yazdığı dövizleri tekmelemiş, “Gülistan Doku Nerede?” dövizini ise yakmıştır. Okul topluluklarının ortak üretim alanı olan Uluslararası Bahar Şenliği’nde bir etkinlik basmaya gelmiş, öğrencilerin müdahalesi sonrası hedefine ulaşamamıştır” denildi.
“Gerici, faşist güçler mücadeleyi büyütenlerin karşısında”
Kampüslerde öğrenciler karşısına çıkan faşist ve gerici grupların, mücadelenin örgütlendiği her alanda mücadeleyi büyütenlerin de tam karşısında olduğuna vurgu yapılan açıklamada; “ Tüm bunlara rağmen ODTÜ rektörlüğü, ODTÜ oryantasyonu esnasında hiçbir sorumluluk almamış, öğrencileri güvenlikle karşı karşıya getirmiş ve resmen oturup izlemiştir. Öğrencilerin güvenliğini sağlamak için hiçbir adım atmamıştır. Üyelerimizin kampüsten çıkar çıkmaz tehdit edilmesi de göstermektedir ki; ODTÜ’nün atanmış yönetimi öğrencilerin güvende olması için gerekli güvenlik önlemlerini almamıştır. Ancak ODTÜ Rektörlüğü öğrencilerinin güvenliğini sağlamak adına gerekli önlemleri almalı, sorumluluğunu yerine getirmelidir” ifadelerine yer verildi.
“Mücadele eden tüm kesimlere yönelik bir gözdağı”
Bu saldırının mücadele eden tüm kesimlere yönelik bir gözdağı niteliği taşıdığına işaret edilen açıklamada şöyle denildi “19 Mart’ta gerçekleşen eylemlerle büyüttüğümüz birikim ve deneyimle mücadele daha geniş kesimleri sarmış, bu eğitim yılı da üniversiteler iktidarın hamlelerine karşın örülen eylemlerle başlamıştır. ODTÜ Faika Demiray Yurdu’nda yönetimin sorumsuzluğunun sonucu olarak gerçekleşen tacize karşın kadınlar basın açıklamasında buluşmuş, Bilkent Üniversitesi’nde topluluk tanıtım gününde İstanbul İl Başkanlığı’na atanan kayyuma karşın itirazlarını yükseltmişlerdir. Boğaziçi Üniversitesi’nde çamaşırhanenin ücretlendirilmesine karşın bir araya gelen öğrenciler, Hacettepe Üniversitesi’nde susuzluğa karşın yurtlu öğrencilere imzalatılan “Bu koşulları kabul et!” belgesine karşın itirazlarını yükseltmişlerdir.
Emek Gençliği’nin üyelerine yönelik bu tehdit; mücadeleyi kampüsün her bir yanında büyüten Emek Gençliği üzerinden gençliğin iktidara karşı mücadele eden tüm kesimlerine gözdağı vermenin bir yoludur.”
“ODTÜ Emek Gençliği mücadeleyi kampüsün her alanında örgütlemeye devam edecek”
ODTÜ Emek Gençliği’nin mücadeleyi kampüsün her alanında örgütlemeye devam edeceğinin altı çizilen açıklamada; “Bugün kampüslerdeki ülkücü çetelerin tehditlerini de, onları karşımıza diken saray rejimini de, iktidarın atadığı rektörleri de tarihin çöplüğüne yollayacak olan mücadelemiz olacaktır. Kurtuluşumuz mücadeleyle, özgürlüğümüz örgütlülükle mümkün olacaktır. Tüm ODTÜ öğrencilerini tek adam iktidarına ve onun mücadeleyi bastırma girişimlerine karşı birlikte büyütmeye çağırıyoruz” cümleleriyle son verildi.
