Dün Manisa Soma’da, Soma Kömürleri A.Ş’ye ait bir madende çok sayıda işçi hayatını yitirdi. Bu sabah ölenlerin sayısının 201 olduğu açıklandı. Ölen işçi sayısının daha da artması bekleniyor. Çok sayıda da yaralı var.
İşçi sınıfımıza ve ölen işçilerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Hükümet ve devlet yetkililerinin iddia ettiği gibi Soma’da yaşanan olay bir iş kazası olarak nitelendirilemez. Tam tersine, ortada bir kaza ya da kader değil düpedüz katliam vardır!
İlgililerin açıklamalarına göre, 12 yıllık AKP iktidarı döneminde iş cinayetlerinde 14 bini aşkın işçi yaşamını yitirmiştir. Soma Katliamı, bu iş cinayetlerinin zirvesi olmuştur.
Bütün bu cinayetler, emek düşmanı bir politikanın sonucu olarak yaşanmaktadır. AKP iktidarı ve daha önceki iktidarlar tarafından da uygulanan neo-liberal politikalar; özelleştirme, taşeronlaştırma, daha az işçiye daha çok iş yaptırma, performans arttırılması diyerek sömürüyü katmerleştirme politikaları; bütün bu cinayetlerin sebebidir.
Soma Kömür İşletmelerinde sık sık madenci ölümlerinin yaşanması nedeniyle TBMM’ye 20 gün önce CHP, MHP, BDP milletvekilleri tarafından verilen “Araştırma Komisyonu kurulması” önerisi AKP milletvekillerinin oyları ile ret edilmiştir.
HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel’in soru önergesi ise; ilgili bakanlık tarafından, işletmelerin sık sık denetlendiği yönünde cevaplanarak adeta geçiştirilmiştir.
Soma Katliamı’nın yaşandığı Maden’in yöneticileri önceki açıklamalarında özelleştirmenin nimetleri üzerine övgüler yapmış, çıkardıkları kömürün maliyetini yüzde altmış azaltmakla övünmüşlerdi. Demek ki, maliyet işte böyle azaltılmaktadır! İşçi sayısını azaltarak bir işçiye daha çok iş yaptırma, tecrübeli işçileri işten çıkarıp daha ucuza yeni ve tecrübesiz işçi çalıştırma, taşeronlar eliyle bilgisiz ve deneyimsiz işçileri istihdam etme, işyerine sendika sokmayarak en temel haklardan dahi işçilerin yararlanmasını önleme, giderleri azaltma adına her türlü güvenlik önlemi için harcanan parayı kısma, işçi güvenliği ve sağlığı kurallarına uymama, iktidar partisi ile içli dışlı olup denetimden kurtulma vb. yöntemler; maliyet azaltma olarak övünülen uygulamalardır ve göz göre, göre katliama yol açmıştır.
İş cinayetleri ve son katliam elbette kader değildir.
İş cinayetleri patronların kâr hırsına, mevcut sömürü düzenine son verildiğinde sona erecektir. Partimiz sömürü düzenine son vermek için mücadele etmektedir.
Yitirdiğimiz işçi kardeşlerimiz için ne kadar üzülsek azdır. Fakat, onlar için yapabileceğimiz en iyi şey sömürü düzenine karşı birleşmek ve mücadeleyi yükseltmektir.
Hükümeti, işçi düşmanı politikaları terk etme konusunda bir kez daha uyarıyoruz.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı başta olmak üzere ilgili bakanlar derhal istifa etmelidir. Sorumlular yargılanıp en ağır cezalara mahkum edilmelidir.
İşçi güvenliği ve sağlığı için yetersiz olan mevzuat yeniden düzenlenmeli, işyerlerinde işçi güvenliği uzmanları ile birlikte işçilerin denetimi de sağlanmalıdır. İşçi güvenliği ve sağlığı konusunda gerekli tedbirleri almayan patronlara ciddi yaptırımlar getirilmelidir.
İşçileri ve sendikaları, Soma Katliamını grev ve gösterilerle protesto etmeye çağırıyoruz. Böylesi bir katliamın taziye mesajları ile geçiştirilmesine izin vermeyelim. Bütün bir ülke olarak, böylesi işçi katliamlarının bir daha olmaması için şimdi şaltere uzanma ve hayatı durdurma zamanıdır. Bu nedenle sendikalar derhal genel grev kararı almalı ve ülke çapında ulusal yas ilan edilmelidir.
İş cinayetlerine son.
İşçi sınıfının iktidarı için; Birlik, mücadele, dayanışma!
EMEK PARTİSİ
Genel Merkez