TARIM VE ORMANLIK ALANLAR SERMAYE TORBASINDA!

TARIM VE ORMANLIK ALANLAR SERMAYE TORBASINDA!

TARIM VE ORMANLIK ALANLAR SERMAYE TORBASINDA!

Ülke geneli tarım ve ormanlık alanları enerji ve maden şirketlerinin talanına açan torba yasa mecliste, komisyonda görüşülmeye başlandı.

Söz konusu halkın ihtiyacı emeklinin maaşı, işçinin asgari ücreti olunca ortalarda görünmeyen AKP’li vekiller enerji ve maden şirketlerinin işini kolaylaştıran, karını artıran yasa düzenlemesi için muhalefet milletvekilleri ile kavga etmeyi bile göze alıyorlar. AKP temsilcileri lafa gelince “milletin meclisi” dedikleri Mecliste zeytin üreticileri başta olmak üzere köylülerin komisyon toplantı salonuna girmesine izin vermiyorlar.

Sanayi Komisyonu’nda görüşülecek olan tasarı tarım ve ormanlık alanların, mera ve yaylaların maden sahası olarak açılmasının önündeki engelleri kaldırılmasını sağlayacaktır. Yasa tasarısı aynı zamanda 10 defa meclise getirilen ve bir türlü çıkaramadıkları zeytin yasasının bu kanun tasarısı yoluyla değişmesini yada 3753 sayılı zeytincilik kanununun delinerek zeytinlik alanların talana açılmasını sağlayacaktır.

Enerji ve maden şirketleri için hazırlanan torba kanun tasarısı ile bu şirketlerin önündeki tüm engellerin kaldırılması planlanıyor.

Maden şirketleri için acele kamulaştırma, maden sahası açılması planlanan ormanların MAPEG’e (Maden Petrol İşleri Genel Müdürlüğü) devri planlanıyor. Yetmiyor; ÇED (Çevre Etki Değerlendirme) süreçlerinin kısaltılması, ÇED sürecinde ilgi kurumların süresince cevap vermemesi durumunda izin çıkmış kabul edilmesi gibi düzenlemeler var. Stratejik ve kritik olarak tanımlanan madenler tanımlamasıyla açılacak ve çalışan maden sahalarında Cumhurbaşkanı ve oluşturacağı kurulun yetkili olması gibi kıyaklar da veriliyor.

Tüm bunlarda yetmezmiş gibi işçi emekçi halkın üzerindeki vergi yükünü artıran AKP iktidarı maden ruhsat bedellerinde de %30 indirim yapmaktadır.

Sonuç olarak, Erdoğan iktidarı meclise getirdiği torba yasa ile enerji ve maden şirketlerine “çöpsüz üzüm” sunmaktadır. Ülke halkına ve özellikle de üretici köylülere ise başta zeytinlikler olmak üzere el konularak tahrip edilen tarım alanları, talan edilen ormanlarda maden ve enerji şirketlerinin oluşturduğu yıkımın, tozun, kirin içinde bir yaşam dayatmaktadır.

Erzincan İliç’te milyonlarca ton zehirli toprağın kaymasını ve ölen dokuz işçiyi unutmadık. Kastamonu Bozkurt’ta kesilen ormanlar ve yaşanan sel sonrası ölen 65 kişiyi ve kaybolan 8 kişiyi unutmadık. Akbelen’de kömür madeni için kesilen ormanı, Kaz Dağlarında altın ve bakır madeni için katledilen milyonlarca ağacı unutmadık. Hatay’da zeytinlikler ve narenciye bahçeleri katledilerek açılan taş ocaklarını unutmadık. Ordu Fatsa’da altın madeni için suların kirlenmesini, fındığın ve arıcılığın zarar görmesini, kestane ormanlarının kesilmesini unutmadık. Artvin Cerrattepe’de altın madeni için yaşanılan kıyımları unutmadık.

Biz bu talanı ve tahribatı biliyoruz. Tarım alanlarına el konulan, göçe zorlanan üretici köylüleri görüyoruz.  Sorumlusu AKP iktidarını da çok iyi tanıyoruz. Bu doğa katliamına, talana ve tahribata izin vermemek üzere işçisi, köylüsü tüm halkımızı mücadeleye çağırıyoruz.

Sedat Başkavak

Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı

Paylaş: